Toplumsal Bakışın Gölgesinde: Pterjium Ne Zaman Ameliyat Edilmeli?
Toplumsal yapıların insan bedenindeki yansımalarını inceleyen bir araştırmacı olarak, sık sık şu soruyla karşılaşırım: “Beden sadece biyolojik bir alan mıdır, yoksa toplumsal deneyimlerin sahnesi mi?” Göz yüzeyinde beliren, halk arasında “gözde et parçası” olarak bilinen pterjium bu soruya çarpıcı bir örnektir. Tıbbi olarak korneaya doğru uzanan zar benzeri bir doku fazlalığıdır; ancak onun hikâyesi sadece tıp kitaplarında değil, aynı zamanda toplumun görünürlük, estetik, işlevsellik ve cinsiyetle ilgili normlarında da yazılıdır.
Pterjium’un ne zaman ameliyat edilmesi gerektiği sorusu, aslında insanın bedeniyle ve toplumla kurduğu ilişkiyi ne zaman “müdahale edilmesi gereken” bir noktaya taşıdığını da sorgulatır.
Beden, Toplum ve Müdahale Zamanı
Tıpta pterjium ameliyatı genellikle görme alanını etkilediğinde, estetik rahatsızlık yarattığında veya hızla büyüdüğünde önerilir. Ancak sosyolojik bir bakış, bu sınırları daha geniş bir çerçevede ele alır. Çünkü bir şeyin “artık rahatsız edici” sayılması, sadece fiziksel değil, toplumsal olarak da belirlenir.
Toplum, bedenin ne kadar “doğal”, ne kadar “düzenli” ya da “bakımlı” olması gerektiğine karar veren görünmez bir hakem gibidir. Bu bağlamda, pterjium ameliyatı yalnızca bir sağlık müdahalesi değil, aynı zamanda bireyin toplumsal görünürlüğünü yeniden inşa etme çabasıdır.
Bir kişi ameliyat kararı verdiğinde, aslında “ben bu haliyle artık toplumun gözüne uygun değilim” der; yani kendi bedenini toplumsal estetik kalıplara göre yeniden şekillendirmeyi seçer.
Toplumsal Normlar ve Görülme Baskısı
Göz, kültürel olarak “ruhun penceresi” sayılır. Bu yüzden gözdeki en küçük değişiklik bile, “görülme biçimimizi” etkiler. Toplum, insanlardan sadece görmelerini değil, aynı zamanda “güzel görünmelerini” de ister. Bu noktada pterjium, hem fizyolojik bir rahatsızlık hem de sembolik bir bozulmadır.
Kimi bireyler için bu “bozulma”, toplumun dayattığı estetik düzenle çatıştığı anda tahammül edilemez hale gelir. Kadınlarda bu durum sıklıkla “bakımlı görünme” normlarıyla ilişkilidir; erkeklerde ise “sağlamlık” ve “işlevsellik” normlarıyla. Böylece ameliyat kararı, yalnızca tıbbi değil, aynı zamanda sosyal bir onay mekanizmasının parçası haline gelir.
Erkeklerin Yapısal İşlevi, Kadınların İlişkisel Bağı
Toplumsal cinsiyet rolleri, bedenle kurulan ilişkiyi derinden etkiler.
Erkekler, genellikle “işlevsellik” ve “üretkenlik” ekseninde değerlendirilir. Onlar için beden, bir araçtır; bozulduğu noktada tamir edilmesi gerekir. Bir erkek için pterjium ameliyatı, görme performansını artırmak ya da işe dönme hızını korumak gibi yapısal gerekçelere dayanır.
Kadınlar ise ilişkisel bağlar üzerinden konumlandırılır. Kadının bedeni, yalnızca kendi varlığıyla değil, çevresiyle olan ilişkileriyle tanımlanır. Bu yüzden kadınların pterjium ameliyatı kararı çoğu zaman “nasıl göründüğü” ya da “bakışların nasıl değiştiği” üzerinden şekillenir. Bir kadın, ameliyatı yalnızca görmek için değil, “güzel görünmek” ya da “bakışlardan rahatsız olmamak” için de ister.
Kültürel Pratikler ve Gözün Anlamı
Anadolu kültüründe “göz değmesi”, “nazar” ya da “göz hakkı” gibi kavramlar, gözün yalnızca görme değil, enerji ve anlam taşıyan bir organ olarak algılandığını gösterir. Bu inanışlar, pterjium gibi rahatsızlıkların bile toplumsal yorumlarını şekillendirir.
Bazı toplumlarda gözdeki et parçası “fazla bakmanın” ya da “fazla görünür olmanın” bedeli olarak görülür. Bu bakış açısı, özellikle kadınlarda mahremiyet ve kamusallık arasındaki dengeyi simgeler. Kadınlar için pterjium, yalnızca bir doku değil; “gözün yorulması”, “fazla görülme” ya da “kendini saklayamama” hâlinin sembolüdür.
Bu durumda ameliyat, yalnızca bir tıbbi müdahale değil, aynı zamanda toplumsal bir “yeniden doğuş” eylemidir.
Bedenin Sessiz Diyaloğu: Ne Zaman Müdahale Etmeli?
Bir birey pterjium ameliyatına ne zaman karar verir? Tıbbi olarak cevap açıktır: görme engellenmeye başladığında, rahatsızlık arttığında veya estetik bozulma ciddi hale geldiğinde.
Fakat sosyolojik olarak cevap çok daha karmaşıktır. İnsan, bedenine müdahale etmeye genellikle toplumsal bir “eşik” oluştuğunda karar verir. O eşik, bazen bir bakış, bazen bir yorum, bazen de “artık dayanamadım” cümlesinde gizlidir.
Yani ameliyat zamanı, yalnızca gözdeki etin büyüklüğüne değil, bireyin toplum içindeki konumuna, özgüvenine ve görünürlük ihtiyacına da bağlıdır.
Sonuç: Görmek, Görülmek ve Yeniden Doğmak
Pterjium ne zaman ameliyat edilmeli sorusu, tıbbın sınırlarını aşar. Çünkü bu sorunun cevabı, bireyin toplumla olan ilişkisinde gizlidir. Gözdeki o küçük doku fazlalığı, yalnızca bir hastalık değil; bedenin “fazla yük” taşıdığında verdiği bir işarettir.
Ameliyat kararı ise bireyin hem biyolojik hem de toplumsal dengesini yeniden kurma çabasıdır.
Okuyucular, sizler de düşünün:
Bedeninizde ya da yaşamınızda hangi fazlalıkları “artık müdahale edilmeli” diye düşünüyorsunuz?
Ve bu karar, gerçekten sizin kararınız mı — yoksa toplumun size biçtiği bir “görülme zorunluluğu” mu?