Baykuş En Çok Neyi Sever? Gece Kuşunun Kalbine Giden Yol Gelin dürüst olalım… Baykuşlar hakkında hepimizin aklında birkaç klişe vardır: Gece uçarlar, “huu” diye ses çıkarırlar, bilgeliğin simgesidirler… Peki ama hiç düşündünüz mü, bu bilgeliğin efendisi tüylü filozoflar en çok neyi sever? Belki sıcak bir fare yemeği, belki de huzurlu bir ağaç kovuğu… Ya da belki de hiç tahmin etmediğiniz kadar insana benzeyen “zevkleri” vardır. Bugün gelin bu meselenin üzerine ciddi ama bol kahkahalı bir şekilde eğilelim. Hazır olun, çünkü baykuşların aşk hayatından gece tercihine kadar her şeyi konuşacağız! 1. Baykuşun Kalbine Giden Yol: Av Zamanı Şimdi işin biyolojik kısmını…
8 YorumKategori: Makaleler
Şehrin Doğusunda Bir Dünya: Asya Yakası Semtlerini Bilimsel Merakla Keşfetmek İstanbul’u anlamak, yalnızca tarihini bilmekle sınırlı değildir; onun sosyal yapısını, kültürel çeşitliliğini ve mekânsal dinamiklerini de çözümlemeyi gerektirir. Bu yazıda, bilimsel bir merakla yola çıkarak Asya Yakası’ndaki semtleri inceleyecek, şehir planlamasından sosyolojik araştırmalara uzanan bir perspektifle İstanbul’un doğusunu keşfedeceğiz. Ancak merak etmeyin, dilimizi karmaşık terimlerle değil, herkesin anlayabileceği kadar sade ve samimi tutacağız. Asya Yakası’nın Genel Yapısı: Coğrafya ve Sosyal Dinamikler İki Kıtanın Buluşma Noktasında Doğu Yarım Küre İstanbul’un Asya Yakası, Marmara Denizi’nin doğusunda yer alır ve yaklaşık 5.4 milyonluk bir nüfusa ev sahipliği yapar. Şehir planlama araştırmalarına göre bu…
4 Yorum[](https://www.dogalmantarlar.com/tirmit-mantari-ve-ozellikleri/?utm_source=chatgpt.com) Ağulu Tirmit Mantarı Yenir Mi? Doğada yetişen mantarlar, hem lezzetli hem de besleyici özellikleriyle bilinir. Ancak, bazı mantar türleri zehirli olabilir ve yanlışlıkla tüketildiğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, doğadan toplanan mantarların doğru bir şekilde tanımlanması ve uzman kişiler tarafından onaylanması önemlidir. Ağulu Tirmit Mantarı Nedir? Ağulu Tirmit mantarı, halk arasında “Ağulu mantar” veya “Cüce kız” olarak da bilinen, Omphalotus olearius türüne ait bir mantar çeşididir. Omphalotaceae familyasında yer alır ve genellikle zeytin ağaçlarının etrafında yetişir. Bu mantar, özellikle yaz ve sonbahar aylarında, nemli ortamlarda görülür. Ağulu Tirmit Mantarı Zehirli Midir?…
6 YorumÜzerlik Otu Hangi Hastalığa İyi Gelir? Gelenekten Günümüze Bir Şifa Yolculuğu Kimi bitkiler vardır ki yalnızca şifasıyla değil, etrafında örülen hikâyelerle de yaşar. Üzerlik otu, Anadolu’nun birçok köyünde tütsü olarak yakılır, nazardan koruduğuna inanılır. Ama bu bitki sadece kültürel ritüellerde değil, tıbbî araştırmalarda da kendine yer bulmuş durumda. Gelin, üzerlik otunun hangi hastalıklara iyi geldiğini hem verilerle hem de insan hikâyeleriyle keşfedelim. Üzerlik Otu ve Tarihsel Kullanımı Üzerlik (Peganum harmala), Orta Doğu’dan Orta Asya’ya kadar geniş bir coğrafyada bilinen ve kullanılan bir bitkidir. Eski Türk toplulukları, üzerliği hem ruhsal koruyucu hem de beden sağlığını destekleyen bir ot olarak görmüştür. Evlerin…
Yorum BırakYüzme Havuzu Kaça Mal Olur? Tutkuyla Kurulan Bir Hayalin Bütçesi Bir yüzme havuzunu hayal etmek çoğu zaman serin suya atlamaktan ibaret değil; yaz akşamlarında aile sohbetleri, sabahın ilk ışıklarında birkaç kulaç, hatta çocukluk düşlerinin yetişkinlikteki karşılığı… “Yüzme havuzu kaça mal olur?” sorusu bu yüzden yalnızca rakamlarla değil, yaşam tarzıyla da ilgilidir. Gelin, kökenlerden bugüne ve ufuktaki yeniliklere uzanan, küresel ve yerel dinamikleri birlikte okuyabileceğimiz kapsamlı bir yolculuğa çıkalım. — Kökenlerden Bugüne: Havuzun Maliyetini Şekillendiren Tarihsel İzler Antik Roma’daki thermae kültürü, havuzu bir kamusal buluşma alanı ve sağlık ritüeli olarak tanımladı. Orta Çağ’da geri çekilen bu alışkanlık, modern dönemde oteller, spor…
Yorum BırakHıfz Ayetleri Nedir? Geçmişten Günümüze Bir Anlam Yolculuğu Bir Tarihçinin Gözünden: Geçmişi Anlamaya Çalışmak Tarihe bakarken, hepimizin içinde taşıdığı bir ortak kaygı vardır: Geçmişi anlamak. Her dönemin kendine özgü zaman diliminde şekillenen olaylar, toplumların hayatlarını, inançlarını, değerlerini ve benliklerini nasıl etkiledi? Bugün, o geçmişin mirasını taşırken, eski zamanlarda söylenmiş kelimelere, kutsal metinlere ve öğretilere yeniden bakmamız gerektiğini düşünüyorum. Bu yazıda, hem tarihsel bir perspektiften hem de günümüzle paralel bir biçimde, hıfz ayetleri üzerine bir yolculuğa çıkacağız. Günümüz toplumunda, bir kelime ya da bir kavram, bazen dönemin ruhuna, bazen de toplumsal yapıdaki kırılmalara göre farklı anlamlar kazanabiliyor. Tıpkı “hıfz” kelimesinin anlamında…
Yorum BırakHeyet Raporunda Kaç Doktor Var? Bir Hukuki ve Tıbbi İnceleme Heyet raporu, özellikle sağlık durumunu değerlendirmek amacıyla birden fazla uzman doktorun bir araya geldiği tıbbi bir süreçtir. Bu rapor, bireyin sağlık durumu hakkında resmi bir değerlendirme yapılmasını sağlar ve birçok durumda hukuki ve idari süreçlerde referans alınır. Peki, heyet raporunda gerçekten kaç doktor bulunur? Bu soru, sadece tıbbi değil, aynı zamanda hukuki bir sorudur ve tarihsel gelişimine bakıldığında, sağlık değerlendirmelerinin nasıl evrildiği hakkında birçok ipucu verir. Bu yazıda, heyet raporunun tarihsel arka planını ve günümüzdeki uygulanışını inceleyeceğiz. Tarihsel Arka Plan: Heyet Raporunun Doğuşu ve Gelişimi Heyet raporunun kullanımı, tıbbın gelişimiyle…
Yorum BırakRaptiye Ne Demek TDK? | Küçücük Bir Nesnenin Büyük Geleceği Üzerine Vizyoner Bir Bakış Hayat bazen en küçük detaylarda saklıdır. Elimize alıp farkında bile olmadan kullandığımız basit bir nesne, geleceğin düşünce dünyasında bambaşka anlamlar kazanabilir. İşte bu yazıda tam da böyle bir konuyu masaya yatırıyoruz: “Raptiye.” Belki de çoğumuzun masa çekmecesinde bir köşede duran, panolara not iliştirdiğimiz bu küçük nesne, geleceğin iletişim biçimlerini, toplumsal etkileşimleri ve hatta dijital dünyayla olan bağlantımızı şekillendirecek fikirlerin başlangıç noktası olabilir. Peki, TDK’ya göre raptiye ne demek? Türk Dil Kurumu’na göre raptiye, “bir şeyi başka bir şeye tutturmaya yarayan küçük, kısa iğneli, genellikle yuvarlak başlı…
Yorum BırakTarihçi gözüyle düşünürsem, bir kurumun kuruluş tarihi yalnızca bir “gün” değil; arka planındaki toplumsal dönüşümlerin, sağlık yayılımının, mekânsal planlamanın ve siyasetin izlerini taşır. Ben de bu noktadan başlayarak “Güven Hastanesi Çayyolu ne zaman açıldı?” sorusuna bir tarihsel arka planla yaklaşmak istiyorum — çünkü bugün bildiğimiz hâl kullanıcıların beklentileriyle, kentleşmeyle, sağlık sistemindeki kırılmalarla şekillenmiş durumda. — Kuruluşun Temelleri: Özel Sağlıkta Türkiye’nin Erken Dönemleri Öncelikle, Güven Hastanesi’nin köklerine dönmek gerek. Resmî tarihçeye göre, Güven Sağlık Grubu’nun orijini 1959’daki Kent Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği’ne dayanıyor. [1] 1975’te “Küçükel Hastanesi” adıyla 20 yatak kapasiteyle başlayan yapı, zaman içinde büyüyerek adını “Güven Hastanesi” olarak…
Yorum BırakMiraç Gecesinde Ne Oldu? Kökenleri, Bugüne Yansımaları ve Yarınlara Açılan Kapı Şöyle bir düşünün: Karanlık bir gecede, şehir sustuğunda ruhun içindeki trafik hâlâ akıyor. İşte Miraç gecesi tam da bu iç akışın, insanla aşkın olanın buluştuğu bir eşik gibi. Hepimiz hayatın içinde bir “yukarı bakma” ihtiyacı duyuyoruz; gökyüzüne, anlamın katmanlarına, kendimizi aşma arzusuna. “Miraç gecesinde ne oldu?” diye sorarken aslında biraz da “Bende ne oluyor?”u yokluyoruz. Gelin, hem kalbe hem akla yaklaşarak, bu gecenin kökenlerini, bugünümüze değen izlerini ve geleceğe dair fısıltılarını konuşalım. Miraç Gecesinde Ne Oldu? (İsra ve Mi‘rac’ın Kısa Hikâyesi) İsra: Mekke’den Kudüs’e gecenin kalbinde bir yolculuk İslami…
Yorum Bırak