İçeriğe geç

Sadaka kurbanın etini kimler yiyemez ?

Sadaka kurbanın etini kimler yiyemez? Tarihsel köken, güncel tartışmalar ve pratik ölçüler

“Sadaka kurbanı” ifadesi halk arasında çoğu zaman nafile (tatavvu) kurban ya da adak (nezr) kurbanı için kullanılır. Hâlbuki etten kimlerin yeyip yemeyeceği kurbanın türüne göre değişir. Bu yazı, kavramları berraklaştırarak “kimler yiyemez?” sorusunu tarihî arka planı ve çağdaş ilmî tartışmalarla ele alır.

Kavramları netleştirelim: Hangi kurbanlardan söz ediyoruz?

  • Nafile/sadaka niyetiyle kesilen kurban: Bayram günleri dışında da Allah rızası için kesilip paylaşılabilen kurbanlardır. Sahibi ve ailesi yiyebilir, kalanını ihtiyaç sahiplerine dağıtır. Üçte bir paylaşım sünneti bu bağlamda gündeme gelir. :contentReference[oaicite:0]{index=0}
  • Adak (nezr) kurbanı: Bir adağa bağlanmış kurban. Eti, adağı adayanın mülkü olmaz; adayan, eşi ve usûl-fürû (anne-baba, dede-nine; çocuk-torun) bu etten yiyemez. Ayrıca zengin olanlara dağıtılmaz; fakirlere verilmesi esastır. :contentReference[oaicite:1]{index=1}
  • Ceza/dam ve ihramdan çıkma (ihsâr) kurbanları: Hac/umre ibadetleriyle ilgili telafi mahiyetindeki kurbanlardır. Klasik fıkıhta bunların etinden kesenlerin yememesi gerektiği belirtilir; fakirlere dağıtılır. :contentReference[oaicite:2]{index=2}

Tarihsel arka plan: Niyet, mülkiyet ve paylaşım

Erken dönemden itibaren kurban etinin yeme-dağıtma dengesi iki eksene oturur: mülkiyet ve niyet. Udhiyye (bayram kurbanı) etinden yemek ve ikram etmek bizzat teşvik edilmiştir: “Ondan yiyin, fakire yedirin” meâlindeki deliller bu çerçeveyi kurar; en yaygın uygulama etin üçe taksimi (yeme-hediye-tasadduk) olmuştur. :contentReference[oaicite:3]{index=3}

Adak ise farklıdır: Adağın konusu Allah’a bağışlanmış sayılır; bu yüzden adak etinin sahibi değişir, adayan ve yakın hısımları ondan istifade etmez. Diyanet’in açık hükmü, adak sahibi, eşi, usûl-fürûnun yiyemeyeceği ve zenginlere verilmemesi yönündedir. Klasik kaynak atıfları (Zeylaî, Bilmen) bu çizgiyi destekler. :contentReference[oaicite:4]{index=4}

Güncel ilmî tartışmalar: “Sadaka kurbanı” neyi karşılıyor?

Güncel literatürde “sadaka kurbanı” ifadesi iki farklı niyeti çağrıştırdığı için kafa karışıklığına yol açar:

  1. Nafile kurbanı sadaka için kesmek: Burada sahibinin yemesi helâldir; dağıtımın ölçüsü bağlam ve ihtiyaçla belirlenir. Üçe bölme tavsiyesi yaygındır. :contentReference[oaicite:5]{index=5}
  2. “Tamamını sadaka edeceğim” diyerek adamak: Niyet adak hükmü doğurur; sahibi ve usûl-fürû yiyemez. Bu sonuca “Ameller niyetlere göredir” ilkesinden gidilerek de varılır. :contentReference[oaicite:6]{index=6}

Mezhepler arasında nüanslar

Udhiyye etinden mutlaka bir kısmını sadaka etmek konusundaki zorunluluk seviyesi mezhepler arasında tartışılmıştır: Şâfiî ve Hanbelîlerde asgarî bir kısmı tasadduk görüşü öne çıkarken, Hanefî ve Mâlikîlerde müstahap ağırlıklıdır. Bu nüans, “kimler yiyebilir?” meselesinde pay oranı tartışmalarını doğurur ancak adak/ceza gibi türler için temel yasaklayıcı hükmü değiştirmez. :contentReference[oaicite:7]{index=7}

Sorunun kalbi: “Sadaka kurbanının etini kimler yiyemez?”

Aşağıdaki başlıklarda açık bir özet bulacaksınız:

  • Adak (nezr) kurbanı: Adayan kişi, eşi, usûl ve fürû yiyemez; et fakirlere dağıtılır. Zenginlere verilmemesi esastır. :contentReference[oaicite:8]{index=8}
  • Ceza/dam, ihsâr gibi hac-umreye bağlı kurbanlar: Sahibi yiyemez; fakirlere bırakılır. :contentReference[oaicite:9]{index=9}
  • Nafile/sadaka niyetiyle (adaksız) kesilen kurban: Sahibi ve ailesi yiyebilir; eş-dost ve fakirlerle paylaşması tavsiye edilir. “Üçte bir” pratiği bu çerçevededir. :contentReference[oaicite:10]{index=10}

Uygulamada sık sorulan iki durum

1) “Kurbanı bağışladım; kesmeden para verdim. Hüküm nedir?” Kurban bir kesim ibadetidir; salt bağış kurban yerine geçmez. Kesimsiz bağışın kurban sayılmayacağı yönünde resmî açıklamalar mevcuttur. :contentReference[oaicite:11]{index=11}

2) “Kurban etinden kazanç sağlanabilir mi?” Et, deri ve sair parçalar satılamaz; bedeli sadaka edilmelidir. Bu kaide tüm türlerde ibadetin ruhunu korumayı amaçlar. :contentReference[oaicite:12]{index=12}

Sonuç: Etik bir çerçeve ve toplumsal fayda

“Kimler yiyemez?” sorusunun anahtarı niyet ve türdür. Adak ve ceza kurbanlarında kesenlerin yememesi temel ilkedir; nafile/sadaka niyetiyle kesimde ise paylaşımın ölçüsü bağlama göre belirlenir. Günümüz tartışmaları, sosyal adalet boyutunu öne çıkarırken, klasik mirasın çizdiği sınırlar hâlâ referans noktasıdır: Mülkiyeti Allah’a tahsis edilen şeyden kişisel menfaat devşirilmez; fakirin hakkı gözetilir. :contentReference[oaicite:13]{index=13}

Kaynaklar

  • Diyanet, “Adak kurbanı kesmenin hükmü nedir? Etinden kimler yiyemez?” :contentReference[oaicite:14]{index=14}
  • Diyanet, “Kurbanın etinin satılması caiz midir?” (Din İşleri Yüksek Kurulu fetvası ve rivayetler) :contentReference[oaicite:15]{index=15}
  • İslam Soru-Cevap, “Kurban etinden yemek ve dağıtmak” (deliller ve uygulama) :contentReference[oaicite:16]{index=16}
  • İslam ve İhsan, “Kurbanın eti ve diğer parçaları ile ilgili hükümler” (üçte bir paylaşım geleneği) :contentReference[oaicite:17]{index=17}
  • Sorularla İslamiyet, “Hedy/ceza kurbanının etinden yenebilir mi?” (telafi kurbanları) :contentReference[oaicite:18]{index=18}
  • Mezhepler arası nüans: Islamonweb, “The Fiqh of Sacrifice (Udhiyah)” :contentReference[oaicite:19]{index=19}

::contentReference[oaicite:20]{index=20}

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort
Sitemap
tulipbet girişsplash